Ay Dolunay.
- Seyhan Deniz Reis Bedir
- May 25, 2024
- 2 min read

İstisnasız her dolunayda Yeni Türkü'nün 'Dolunay' şarkısı yankılanır hep kulağımda. Yankılanmakla kalmaz yüreğimden dilime değin bir ses önce içimden sonra dışımdan yükseldikçe yükselir...
''Ay Dolunay dalgın gecede,
Ay büyüyor tam yüreğimde
Suskunum ben söyleyemem
Ay ben ay neden... ''
Aya baktıkça her bir dizesini söyler dururum. Yine bir dolunay gecesi, dolunay odamın ve dolayısı ile uykumun da tam içine doğru parlarken uyku artık ne mümkün... Yaşadığım yer saklı bir cennet; tüm yolların sonunda kavuşulan, hani yolculuğu zor olan ama her zoruna değen o eşsiz ege köyü. Baştan sona doğa ile kuşatıldığım evleri seyrek insanı sakin ve neşeli... Doğanın ritminde bahçede, tarlada, dağda. Ne ekerse onu toplayan, berekete şükranla karşılık veren ve bereketini gelenle paylaşan... İşte asıl zenginlik budur. Neyi varsa bölüşen, neyi yoksa getireni olan. Bu topraklarda çıplak ayağımla toprağa basarken köklenmenin ne demek olduğunu, tohumlarımı bir noktacık ya da ince çizgi kadar olanları da dahil ellerimle tek tek toprağın koynuna bırakırken hissettiğim huzuru ve yine göğe bakarak ondan gelecek ışıkla, buharla, nemle, yağmurla sonra hepsini silip süpürecek bir rüzgarla özgürlüğümü hatırlarım. Toprak havayla ısınırken, bir annenin bebeğini sarıp sarmalaması gibi tohumları sımsıcak ve korunaklı tutar. Beşikte sallar gibi karşılar bütün hava olaylarını ve vakti gelince salar o tohumları göğe; özgürlüklerine. Tohumlar toprağı yarınca asıl hikayeleri başlar. Artık köklenmiş ve boy verebilmişlerdir. Ay ışığı ve gün ışığı ise onları büyüten yaşam kaynaklarıdır. Tıpkı biz insanlar gibi. Ayın saklı olduğu gecelerde dünyamız hep biraz daha karanlık, parladığı gecelerde ise fikrimiz de hissimiz de aydınlık. Gün ışığına gelince, o tohumların da bizim de sarıp sarmalandığımız, köklerimizi daha da güçlendiren kaynağımız olmuştur hep.
Peki ya dolunay tam şu anda bana köklerimi ve özgürlüğümü hatırlatırken sabahın dört kırkdördünde, mayısın neredeyse sonunda ve çiçek dolunayı adını taşırken baharın sonundan en çiçekli yerinden yaza kapıyı fırtınalarla aralarken uyku bırakmaması ve bana yazı yazdırması pek bir ilham verici değil mi? Bu fırtınanın adı da yanılmıyorsam ülker fırtınası olmalı. Ayın şavkı odamın içinde, bir yere bu kadar kök salabilmiş olmanın mutluluğuysa hep kalbimde bir kıpırtı; her rüzgarda havalanan o tül perdeler gibi, her sabah ve her gece yeniden aşık olur gibi bir his ve şükran.
Şavk-ı mah yani ay ışığı iyi ki doğdun geceme uyandırdın beni düşlere.
Çiçek Dolunayı
Söğütköy- Marmaris
SdrB
23-24.05.2024
コメント