Tohum ve Hızır

Toprağa dokundu mu hiç elin?

Çıplak ayaklarınla bastın mı toprağa hani bebekliğindeki o ilk ayağa kalkışındaki gibi...

Sıkı, sağlam biraz titrek bir duruşla belki ama kendinden emin. Hayatındaki o ilk adım her yeni bir şeye adım attığındaki gibi kendinden emin, belki biraz titrek ama hep heyecanla olsun.

Adımların toprağa bir tohum atar gibi şefkatle, sakin ve umutla dolsun.

Hıdırellez gününde seveni olmayanla sevgini, aşı olmayanla aşını, neşesi olmayanla neşeni, biz insanlardan küçük ama kocaman kalpli patili çocuklarla mutlaka yiyeceğini paylaş. Toprağa bir tohum ek; bu bir fikir olabilir belki, belkide gerçek bir tohumu ısınmış toprakla buluştur. Çabucacık yeşersin kalbinden, zihninden ve elinden geçen her şey.

Geceden yağan yağmurun yerini güneşe bırakan bu bahar günü bütün kavuşmaları mümkün kılmak üzere biraz rüzgarlı. Alı al bir kırmızı güle dileklerini bağlamaksa bugünün bir cilvesidir diyelim. Yaz çiz, hayal et yani eyleme geç. Seni tutan hiçbir şey olmasın. Fazlalıklarını ele, köşeleri sirkele, yak bir defne, tarçın ya da adaçayı. Tütsüle evini ve kendini. O yüreğini de çamaşır asar gibi bir askıya as ki havalansın. Küf, nem olmadan al yerine koy.

Şimdi ekinoksla baharın tam ortasında, Hızır karadakilerin, İlyas da deniz ve suların koruyucusu olarak senede bir gün buluşurlarken herkese bolluk ve bereket getiriyorlar.

Gece yatmadan tahıl kavanozlarının kapaklarını ve para keselerinin ağızını açık bırakmak adettendir. Hayallerinizi tam da istediğiniz haliyle çizmek enerjinizin oraya doğru yönelmesine araçtır. Hem, düşlemek gerçektir.

Hatırla:

Evren hareketi besler.

Saranda

05.05.24

SdrB